Türkiye’deki bankaların ABD’nin ikincil yaptırımlarından kaçınmak için (AB’nin 13’üncü yaptırım paketinde de benzer yaptırımlar öngörülüyor) Rusya vatandaşı müşterilerinin işlemlerine kısıtlama getirmekte olduğu biliniyor. Eski bir Sberbank iştiraki olmasının da etkisiyle Denizbank’ın müşterilerine gönderdiği mektubun, RBK’nın dikkatini çekmesi doğal.
Güney Kafkasya’daki gelişmelerle ilgili eski Ermenistan savunma bakanı danışmanı Camalyan’ın sözleri dikkat çekici. Doğru olduğu için değil — bana öyle geliyor ki tek bir satırı bile doğru değil; ancak Azerbaycan iç siyasetindeki budalaca kamplaşma içinde öne çıkan muhaliflerin hepsinin de hayal âlemlerinde yaşadığını, ve bu durumdan Paşinyan’ın seçmenin dörtte birini aşmayan oy oranıyla istediği gibi davranmak için yararlandığını gösterdiği için. Nitekim, Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev’in hiç de Camalyan ile aynı fikirde olmadığı anlaşılıyor.
Son olarak Nakanune’de Sergey Hurbatov’un makalesi, bizde neredeyse hiç dikkat çekmeyen bir konuyu işliyor: Rusya’nın tarım kapasitesindeki artışı. Bunun üzerinde stratejik planlama tartışmalarını ele alırken özellikle durmuş ve sektördeki gelişmenin çerçevesinin normatif olarak 2010 tarihli Gıda Güvenliği Doktrini’yle belirlendiğini, ancak esas gelişmenin Türkiye’yle uçak krizi arkasından ortaya çıktığını vurgulamıştım.
‘Denizbank endişesi’
Türkiye’nin en büyük bankalarından Denizbank, Rusya’dan müşterilerine toplu olarak, Türkiye’de oturma izinleri olduğunu gösteren belgeleri iletmelerini isteyen mektuplar gönderdi. Rusya vatandaşlarının Türkiye’deki bankalarda kart açmalarına yardım eden iki aracı, gelişmeleri RBK’ya anlattı. Bankanın Rusya’dan müşterileri de tematik chat gruplarında mektup gönderildiğini doğruluyor. Kendisi de böyle bir mektup alan hukukçu Yelena Ryazanova telegram kanalında olayı anlattı.
RBK’nın incelediği banka mektubunda şöyle deniyor:
“Ne yazık ki bankamızda Türkiye’deki adresiniz bulunmamaktadır. Türkiye’deki adresinizi sisteme girebilmemiz için sizden bu e-mail’e cevap olarak oturma izninizi ve Türkiye’deki ikametgahınızı teyit eden belgeyi göndermenizi veya belgelerle birlikte en yakın Denizbank şubesine gelmenizi rica ediyoruz.”
RBK’nın görüştüğü aracılardan biri olan Sergey Ovsyannikov, Denizbank merkez şubesinin bu bilgileri neden istediğini henüz açıklamadığını söyledi. Bankanın belli kategorideki Rusya vatandaşlarının hesaplarını kapatma niyeti olduğuna dair de resmi bir bilgi bulunmuyor. Ancak Ovsyannikov’a göre oturum izni olmayan müşteriler risk grubuna düşüyor ve bunların hesapları yeterli mevduatı olmadığı sebep gösterilerek kapatılabilir. Hesabın bloke edilmemesi için ne miktar mevduat talep edildiğine dair de bir bilgi yok. … Ovsyannikov’a göre toplu mektup gönderilmesine 14 Şubat öğleden sonra başlandı.
Diğer arabulucu Yelena Çernışova ise mektupların Denizbank müşterilerine yaklaşık bir hafta önce gelmeye başladığını söyledi. Çernışova bu durumu, bankanın müşteri verilerini yenilemek istemesiyle açıklıyor; zira pek çok müşteri vatandaşlık veya oturma izni almak için gayrimenkul aldılar. Çernışova’ya göre aktif müşterilerinin hesaplarının kapatılması planlanmıyor, ama işlem ve bakiye olmayan hesaplar bloke edilebilir. Çernışova Türkiye’deki bankaların daha önce de aktif durumda olmayan hesapları kapattığını belirtti. … (RBK, 15 Şubat)
‘Türkiye, Azerbaycan, Britanya’
Eski Ermenistan savunma bakanı danışmanı David Camalyan, dün Ermenistan-Azerbaycan sınırındaki Syunik’te meydana gelen askeri olayı yorumlarken Azerbaycan’ın silahlı provokasyonlarla Ermenistan’a karşı kapsamlı bir saldırı için meşru zemin yaratacağını söyledi.
Azerbaycan silahlı kuvvetleri 13 Şubat’ta Nerkin Hand köyü bölgesindeki Ermeni mevzilerine piyade silahıyla ateş açtı; olayda 4 Ermeni askeri personeli öldü, biri yaralandı. …
Camalyan şöyle dedi:
“Savaşın eşiğindeyiz, savaşa beş var. Genelde her şey bundan başlar. Yeni ve kapsamlı bir Türk-Azerbaycan saldırısının eşiğindeyiz.”
Camalyan şunu da belirtti:
“Bakü tam da bu amaçla Ermeni tarafından Azerbaycan mevzilerine doğru ateş açıldığı ve bunun sonucunda Savunma Bakanlığı verilerine göre bir sınır koruma muhafızının yaralandığıyla ilgili haberleri manipüle ediyor.”
Azerbaycan’da erken başkanlık seçimleri, saldırgan retorik, Ermenistan anayasasının değiştirilmesine yönelik gizlenmeyen talep, sınırda kuvvet yoğunlaştırılması ve İlham Aliyev’in bütün son adımları da açıkça savaş hazırlığına işaret ediyor. …
Eski bakan danışmanı, Azerbaycan devlet başkanının… acele etmek için sebebi olduğunu belirtiyor:
“Ukrayna ordusu şimdilik Rusya silahlı kuvvetlerine direniş gösteriyor. Ama Kiev’in bozgunu ancak bir zaman meselesi; bu durumda Rusya Ankara ve Bakü’nün ihtiraslarının gerçekleşmesini önlemek için bölgeye çok daha büyük kuvvetler yığabilecek. Ama bu olana kadar Türkiye, Azerbaycan ve onların Britanyalı küratörleri planlarını bir an önce hayata geçirmek için acele ediyorlar.” … (EADaily, 14 Şubat)
‘Batı çözümü engellemeye çalışıyor’
Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev, Afgan meselesi güvenlik konseyleri sekreterleri toplantısında konuştu. Patruşev, güney Kafkaslarda istikrarsızlığın yaratılmasının sorumlusunu da andı.
Patruşev, güney Kafkasya’daki istikrarı sarsmak isteyenin Batı olduğunu söyledi. Patruşev’e göre Batı, Ermenistan-Azerbaycan çatışmasının çözümünü engellemeye çalışıyor.
Patruşev şöyle dedi:
“Batılıların güney Kafkasya’daki durumu bozmak, keza Ermenistan-Azerbaycan çözüm sürecine engel olmak gayelerini görüyoruz; bu da söz konusu bölgelerdeki durumun gerginleşmesine yol açtı.” (Vestik Kavkaza, 16 Şubat)
‘Rusya’da tarımsal üretim ve ihracatta büyük artış’
Rusya’nın tarım ürünleri ihracatı yaptırımlara rağmen yeni rekorlar kırıyor ve ihracatımızın en önemli kalemlerinden biri haline gelirken çok gerekli döviz akışını sağlıyor. Yerli tarım sanayi kompleksinin geliri 2000’de 1,4 milyar dolardı; geçtiğimiz yıl ise 45,3 milyar dolar oldu. Karşılaştırmak için petrol ihracatına bakılmalı: farklı yılların ortalaması alındığında bu ihracat 130-150 milyar dolar kadar ve toplam ihracatımızın yüzde 30’unu oluşturuyor. Bugünse tarım sanayi kompleksi önemli bir kalem haline geldi; üstelik satış hacminde sadece hububat değil süt ve et de var. Yerli et sektörü ise Batı “iklim gündemi” yaratmaya çalışırken ve Avrupalı çiftçiler artan problemlerle karşı karşıya bulunurken büyük bir genişlemeye hazırlanıyor. …
Rusya Tarım Bakanı Yardımcısı Sergey Levin, tarım sanayi kompleksinin son yıllarda ekonomide en istikrarlı şekilde büyüyen ve en efektif sektör olduğunu belirtiyor. Sektörün ihracat geliri 2000’den bu yana 30 kat arttı; sadece 2023’te yüzde 12 büyüdü. …
Herkesim bildiği güçlüklere rağmen ihracat da gelişiyor. Geleneksel olarak tarımda itici gücümüz hububat; hububat ihracatında dünyada ilk sıradayız. 2023’te ihracat bir önceki yıla göre yüzde 30 artarak parasal hacmiyle 17 milyar dolar oldu; toplamdaysa 147 milyon tonu bulan hasadın 70 milyon tonu ihraç edildi. Buğdayın payı, 14 milyar dolar.
Ama ihracatı istikrarlı bir şekilde artan sadece hububat değil. Sıvı ve katı yağlı ürünlerde de ihracat artışı gözleniyor. … Geleneksel ayçiçek yağından başka kolza yağı da iyi bir dinamik gösterdi ve ihracatı çeşitlendirmeye imkân sağlıyor. Süt ürünleri ihracatında da artış var (süt ihracatı altı katına çıktı), 2 milyar dolar hayvancılık ürünü ihraç ettik; örneğin domuz etindeki yıllık artış yüzde 50, parasal olarak da 0,5 milyar dolar. … (S. Hurbatov / Nakanune, 12 Şubat)
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)