Heyet Tahrir Şam (HTŞ) örgütünün önde gelen isimlerinden Ebu Mariya el-Kahtani’nin bombalı saldırıda öldürüldüğü bildirildi. HTŞ’nin medya organı Amjad’dan dün yapılan açıklamada, Iraklı Kahtani’nin IŞİD’in düzenlediği canlı bomba saldırısı sonucu öldüğü duyuruldu.
Birleşik Krallık merkezli muhalif Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) de canlı bombanın saldırısında Kahtani’nin öldürüldüğünü, yanındaki iki kişinin de ağır yaralandığını aktardı. SOHR’un açıklamasında canlı bombanın kimliği paylaşılmazken, olayın İdlib’deki Türkiye sınırına yakın Sarmada kasabasında gerçekleştiği belirtildi.
Fransız haber ajansı AFP’nin aktardığına göre, gerçek adı Maysa Ali Musa Abdullah Cuburi olan Kahtani, El Kaide örgütünden ayrılan militanların oluşturduğu El Nusra Cephesi’nin kurucuları arasındaydı. Suriye iç savaşında Devlet Başkanı Beşar Esad yönetimine karşı savaşan El Nusra, 2017’de farklı örgütlerin de katılımıyla HTŞ adı altında faaliyet göstermeye başladı. İdlib’in yarısına ek olarak Hama, Halep ve Lazkiye’nin bir kısmı HTŞ’nin kontrolünde.
2012’de ABD’nin yaptırım listesine aldığı HTŞ Şura Meclisi üyesi Kahtani, 2003-2011’de Irak Savaşı’nda Amerikan ordusuna karşı çatışmalara girmişti.
Öte yandan HTŞ yönetimi, rakip örgütlerle bağlantı kurduğu gerekçesiyle 47 yaşında olduğu tahmin edilen Kahtani’yi ağustosta hapse atmıştı. Militan, daha sonra suçsuz olduğuna karar verilmesiyle 7 Mart’ta serbest bırakılmıştı. SOHR, saldırının Kahtani serbest bırakıldıktan kısa süre sonra gerçekleştiğini aktardı.
EBU MARİYA EL-KAHTANİ KİMDİR
1 Haziran 1976’da Irak’ın Ninova vilayetine bağlı Musul’un El-Şura kasabasında doğdu.
2003 Irak savaşından önce Musul Üniversitesi’nde öğrenciydi ve Saddam Hüseyin’in paramiliter örgütü “Saddam’ın Fedaileri” (Fedayin Saddam) üyesiydi. Saddam Hüseyin’in devrilmesinin ardından bir süre Musul’da Irak Polis Teşkilatı’nda görev yaptı. Daha sonra Irak el-Kaidesi’ne (2006’dan itibaren ‘Irak İslam Devleti’) katıldı ve din polisinin başına geçti.
2011’de Irak İslam Devleti liderliği tarafından Ebu Muhammed el-Culani ile birlikte Suriye’ye gönderildi ve “El-Kaide’nin Suriye kolu” Nusra Cephesi’nin kuruluşunda yer aldı. Örgütün, Suriye’nin doğusundaki faaliyetlerinden sorumlu oldu ve şura konseyinde görev yaptı.
Bu süreçte Irak İslam Devleti lideri Ebubekir el-Bağdadi’ye yönelik eleştirileriyle öne çıktı ve Nusra Cephesi’nin bu örgütten ayrılması için çok sayıda girişimde bulundu. Bu durum, Nusra mensupları arasında birçok krize yol açtı.
El-Bağdadi, 9 Nisan 2013’te Nusra’nın Irak İslam Devleti tarafından kurulduğunu, finanse edildiğini ve desteklendiğini açıkladı. Nusra ile birleştiklerini ilan eden El-Bağdadi, örgütün yeni isminin Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) olduğunu duyurdu. Nusra liderliğiyse, Suriye’de savaşırken El-Bağdadi’den yardım aldıklarını, geçmişte Irak İslam Devleti ile birlikte savaştıklarını ancak bağlılıklarının El-Bağdadi’ye değil, El-Kaide lideri Eymen ez-Zevahiri’ye olduğunu açıkladı.
IŞİD’in kuruluşunun ardından örgüte ve El-Bağdadi’ye yönelik muhalefetini daha da sertleştirdi ve iki örgüt, Suriye sahasında da sık sık karşı karşıya geldi.
Nusra’nın 2016’da El-Kaide’den ayrıldığını duyurup “Şam’ın Fethi Cephesi” ismini alması sürecinde önemli roller üstlendi. Örgütün, 2017’de bir dizi başka grupla birleşerek “Heyet-i Tahrir’uş Şam” (HTŞ/Şam’ın Kurtuluşu Heyeti) kurmasında da yer aldı.
Aynı dönemde, Türkiye’nin Suriye’ye yönelik askeri operasyonlarını destekledi. Bu tutumundan hareketle, 2016’da çoğu Ahrar’uş Şam ve Nusra saflarında savaşmış, Deyrizor vilayetinden sürgün edilen militanlardan oluşan bir grup olan Ahrar’uş Şarkiyye’nin kuruluşuna destek verdiği öne sürüldü. Söz konusu örgüt, TSK’nin 2018’deki Afrin operasyonuna da katılmıştı.
Ağustos 2023’te sosyal medyayı kötüye kullandığı, örgüt içi darbe hazırlığında olduğu ve casusluk yaptığı iddialarıyla hapse atıldı, tüm görevleri askıya alındı. Yedi ay tutuklu kaldıktan sonra Mart 2024’te serbest bırakıldı.
4 Nisan 2024’te İdlip kırsalındaki Sarmada kasabasında düzenlenen bombalı intihar saldırısında öldürüldü. HTŞ’ye yakın kaynaklar, saldırının IŞİD tarafından yapıldığını öne sürdü.